Toparlanmaya Çalışan Küresel Ekonomi
Toparlanmaya Çalışan Küresel Ekonomi. Pandemi nedeniyle kâbus gibi bir yıl geçiren dünya ekonomisi 2021 yılına toparlanma umutlarıyla giriyor. Kriz, salgın öncesine göre devam etse de ekonomistler, krizin 2020 kadar şiddetli olmayacağına işaret ediyor. Covid-19 salgını küresel ekonomide bugüne kadarki en ciddi durgunluklarından birinin yaşanmasına sebep oldu. Tam anlamıyla bir toparlanmanın ne zaman gerçekleşeceği ise henüz belli değil. Corona virüs aşılarının son zamanlarda gelişmesi ekonomik durumu iyileştirmiş görünüyor. Ekonomistler, gelişmekte olan ülkelerde aşıların yavaş dağıtımının pandemi öncesi dönemin geri dönüşünü etkileyebileceğine dikkat çekti.
Citi ekonomistleri Aralık ayı başlarında yayınladığı bir raporda, “Aşının keşfi her şeyi düzeltecek ancak 2022 yılına kadar değil” sözlerine yer vermişti. Ekonomistler, 2021’de küresel ekonominin hala “önemli bir toparlanma” göreceğini söylüyor çünkü 2020’den daha iyisi zorlu sürecin bir parçası değil. Ekonomistlere göre, gelişmiş ekonomiler arasında bile, enfeksiyondaki hızlanmayı savuşturmak amacıyla Avrupa’da yeniden hayata geçirilen katı kısıtlamalar ekonomik iyileşmeyi geri çekebilir. CNBC’nin haberinde küresel ekonomide gelecek yıl etkisi sürecek 5 önemli konunun altı çizildi
Ekonomik Aktivitedeki Sert Düşüşler
Korona virüsün hızlı yayılması birçok ülkenin ekonomik aktivitesinin 2020 yılında ciddi oranda düşmesine neden oldu. Sonuç olarak ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasılaları rekor oranlarda düştü. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) öngörülerine göre küresel ekonomi gelecek yıl %5,2 büyümeden önce bu yıl %4,4 daralacak. IMF açıklamasında dünya ekonomisinin toparlanmaya başladığı belirtildi. Ancak, pandemi öncesi seviyelere dönmenin “uzun, düzensiz ve net olmayan bir süreç” olacağına işaret edildi.
Seyahat Yasakları Devam Edecek
Corona virüs kısıtlamalarının önemli bir parçası da ülkelerin sınırlarını kısmi olarak kapatması oldu. Bu durum uluslararası seyahatlerin büyük oranda engellenmesine yol açtı.Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Organizasyonu’na (UNWTO) göre 1 Kasım itibariyle 150’den fazla ülke ve bölgede korona virüs kaynaklı seyahat yasakları hafifletildi.
Ancak UNWTO’nun açıklamasına göre sınırlar arası hareketi sınırlandıracak birçok kısıtlama halen devam ediyor. Söz konusu kısıtlamalar arasında sadece izin verilen bazı spesifik ülkelerin ziyaretçilerinin kabul edilmesi ziyaretçilerin ülkeye kabul edilmesinden önce negatif Kovid testinin sunulmasının istendi. Ziyaretçilerden kendilerini karantina altına almalarının ya da izolasyona girmelerinin istenilmesi gibi şartlar bulunuyor.
İstihdam Kayıpları
Salgının neden olduğu ekonomik durgunluğun önemli sonuçlarından biri de küresel istihdam kayıplarının artmasıdır. İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) bazı ülkelerde Kovid-19’un işgücü piyasasındaki etkilerinin 2008 Küresel Finans Krizi’nin ilk aylarında gözlenenden on kat daha büyük olacağını söyledi. OECD raporu, krizin yükünün daha savunmasız çalışanlar tarafından üstlenildiğine işaret ediyor. Raporda, “Düşük ücretli işçiler pandemi süresi boyunca zorunlu işlerin yerine getirilmesinde anahtar rol oynuyor. Çoğu zaman ciddi manada virüse maruz kalma riski altında kaldılar. Aynı zamanda da daha büyük istihdam ve gelir kaybı yaşadılar” ifadeleri kullanıldı.
Devlet Borçları
Hükümetler çalışanlarını desteklemek ve istihdamı korumak amacıyla harcamalarını arttırdı. IMF’ nin raporunda, küresel hükümetin pandeminin etkisini azaltmak için Kasım ayından önce toplam 12 trilyon ABD doları harcadığına dikkat çekildi. Bu şekildeki harcamalar aynı zamanda küresel kamu borçlarının da tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkmasına sebep oldu. Ancak IMF hükümetlerin mali desteklerini çok erken geri çekmemesi gerektiği konusunda uyarıyor. IMF’den yapılan açıklamada, “Birçok çalışan halen iş bulamazken, küçük işletmeler sorun yaşıyor. 80-90 milyon insan 2020’de pandemi sebebiyle ek sosyal yardımlara rağmen aşırı yoksulluk koşullarına düştü. Buna rağmen hükümetlerin olağanüstü desteğinin kaldırılması için henüz çok erken” ifadelerine yer verildi.
Merkez Bankaları Devreye Girecek
Merkez bankası, çoğu rekor seviyelere ulaşan faiz oranlarını düşürerek ekonomiyi de destekliyor. Bu hareket aynı zamanda hükümetlerin borçlarını yönetmesine de yardımcı oluyor. Politika kararlarıyla tüm dünya ekonomilerini etkileyen ABD Merkez Bankası(FED), faiz oranlarını sıfıra yakın indirdi. Ayrıca enflasyon hedefi olan %2’yi aşana kadar da bu faiz oranlarını yükseltmeyecek gibi görünüyor.
FED ve Avrupa Merkez Bankası da dahil olmak üzere gelişmiş ekonomilerdeki merkez bankaları da finansal sisteme daha fazla para aktarmak için varlık alımlarını artırdı. Gelişmekte olan birçok ülke, pandeminin vurduğu sınırlı ölçekli ekonomileri desteklemek için yeni yollar aramıştı. Yine de buna rağmen, giderek daha fazla merkez bankası dev merkez bankalarının bu hamlelerini kullanan politikaları uygulamaya başlıyor.